6 Şubat 2012 Pazartesi

JaeJoong'u günlerce dilimden düşürmem ~~

Heyecanla beklenen buluşma dün gerçekleşti. Benim açımdan nasıl bir hayran buluşması olduğunu sizlerle paylaşmak istiyorum. :)
Öncelikle buluşma gününe geç kaldığımı belirtmek istiyorum. Evet, bir haftadır beklediğim güne geç kaldım. Üstelik Farabi salonunda değil de salonun dışındaki boş alanda sıraya falan gireriz, o bir masada oturup bize sırayla imza verir, bazımızla fotoğraf çektirir falan diye düşünüyordum. Aptal iyimserlik 1. :D Toplamda sadece 25-30 kişi imzalı albüm alabilme ya da fotoğraf çektirebilme lüksüne sahip oldu. Lüks diyorum bak dikkat! Neyse, başa dönüyorum. Kuralcı bir insan olarak posterde yazan saate göre hareket ettim. Kapılar 11:00'da açılacak yazdığı için 11:15'te orada oldum. Okulun önünde kimse olmadığından durumdan biraz kıllanmış olmam gerekiyordu ama belki de JaeJoong'un çıkış saatini bekliyorlardır, daha sonra toplanacaklardır ya da yakınlarda bir yerlerde oturuyorlardır falan diye düşündüm. Aptal iyimserlik 2. Gayet kendinden emin ve sakin bir şekilde içeriye girdim ama tüm hislerim kapıları zorlayan hayranları görünce 180 derece tersine döndü. Şans eseri bir arkadaşımla karşılaşmasam, ilk 500'ün çoktan içeri alındığını ve orada bekleyenlerin adı yazmayan ama kapı zorlayan deli fanlar olduğunu öğrenemeyecektim. Evet, onlar benim için the others'dı, deli fanlardı, ta ki ben de onlardan birine dönüşene kadar. Önce kibarca izin istedim. "Herkezz girmeya çalışıyooaa taaam mıı?" dedi biri. Sonra yedek plana geçip "İçeridekileri tanıyorum, bir saniye çekilin, çekilin önümden! İçeridekilere bir şey söylemem lazıım!" diye var gücümle yardım o kalabalığı. Söylenenler falan oldu haliyle, abla bizi de içeri aldır diyenlerin olduğu gibi. Kuul Mirune gitmişti artık, içinde beslediği canavar gelmişti yerine. Ceecun'u göremeyeceğim korkusuyla gözüm karardı sanırım o an. Zar zor gördüğüm Kıday Baksı'ya el kol yapmaya başladım. "Abi aldır beni, ben geldim, ben!" Güvenliğe diyorum ki "Biz tanışıyoruz, hem listede ismim vardı, çekil gireyim." Güvenlik "Listedekiler gelsin diye bağırmaktan sesim kısıldı, herkesi içeri aldım. Bu saate kadar nerdeydin? Bu kapı açılamaz! Ben bu kapıyı açarsam herkes içeri dalar ve izdiham çıkar!"dedi. Ben "İyi de saat daha 11:15 yaa! Hem şöyle kolunun altından girerim ben, çekil sen çekil!" dedim. Sonra diğer kapıdan alacaklarmış dedi çok şükür sesi kısılan güvenlikçi abimiz. Canavara dönüştüm diyorum ya, abartmıyorum. :D  Artık ben de o deli hayranlardandım, birbirimizi ite kaka diğer kapıya doğru koştuk. İşte sanırım kayışı kopardığım an o andı çünkü ağzımdan istemediğim şeyler çıktı. "Çekilin ayağımın altından kötü olacak!" dedim. İçeri adımı atar atmaz da başladım söylenmeye. "Bu ne böyle? Hani ilk 500 kişi alınacaktı? Nerede organizasyon? Ayıp değil mi?" falan diye söylenmeye başladım. Duyduğum sesin kibarca "İçeri buyurun" direktifi neticesinde n'apıyorum ben böyle diye canavarın etkisinden kurtulup kendime geldim ve içeri geçtim.
Buluşmayı anlatmadan önce iki farklı konuya değinmek istiyorum. 1. O deli dediğim hayranlardan özür diliyorum. Onlara deli dediğim için değil, o an sinirime hakim olamayıp onlarla itişip kakıştığım için. Sonuçta herkes çok sevdiği birini görebilme umuduyla gelmişti ve benim o an empati yapmam gerekiyordu, yerlerinde ben de olabilirdim. Belki kapıyı zorlamaları hiç hoş bir hareket değildi ama sanırım Ceecun sevgilerinden ne yaptıklarının farkında değillerdi. Bu kadar yakında olduğu halde onu göremeyecek olma fikri benim bile sinirimi bozmuştu, kim bilir çok sevenler nasıl hissetmişti. O an kapıları zorlayacak kadar büyük bir umutsuzluğa düştükleri kesin. Salona geçtikten sonra tavrımdan utandım. Gerçekten pişmanım. Neyse, sonuç olarak içeri girebildiğimiz ve harika bir buluşmayı beraberce tecrübe ettiğimiz için çok mutluyum.
2. olarak; Çıkan aksiliklerin kesinlikle Korea-Fans'la bir alakası yoktur. Aksine dışarıda kalan hayranları içeri aldırmak için ellerinden geleni yapmışlar ve bize harika bir gün yaşatmışlardır. Kendilerine çok teşekkür ederim. ^^ 
Kimse o an yaşanan izdihamı önleyemezdi bence. Türkiye'de her ay bir Koreli ünlü ve hayran buluşması düzenlenmiyor sonuçta. Hepimiz acemiydik, ne yapacağımızı bilemez haldeydik ama ona rağmen günü olabilecek en güzel şekilde noktaladığımıza inanıyorum. Neyse, hadi salona dönelim. :)
Not: Kullandığım fotoğraflar Korea-Fans'tan ve diğer hayranlardan alıntıdır. Ben o anı yaşamak adına fotoğraf çekmedim.


Geç kalmış olmamda bile bir hayır varmış bence. JaeJoong'u, bu fotoğrafta görünmeyen balkondan, soldaki balkondan gayet net ve güzel bir şekilde izleme fırsatı buldum. JaeJoong bizim tarafta oturduğu için ne zaman başını kaldırsa bize baktı. Gülümsemeyi ve el sallamayı hiç eksik etmedi sağ olsun. :)
Havaalanında çok suratsızmış da, yok istemeyerek gelmiş de vs. Ben 12 saatlik uçak yolculuğunun ardından güle oynaya yürüyen birini görmedim. Hem arabaya bindikten sonra hayranlarını uzun uzun izleyip gülümsediği söyleniyor. 1001 türlü dedikodu dönüyor ortalıkta. Ne olur öyle her söylenene inanmayın. Çekilen fotoğrafları da büyük sorun ettiğini düşünmüyorum, en azından buluşmayı erken biterecek kadar sorun etmemiştir. Konuşulan her şeyi konuştuk, böylece günü noktalamış olduk. Neden ve kime bu isyan?
Önce JYJ videoları döndü büyük ekranda. Sonunda beklediğimiz an geldi ve Ceecun sahneye çıktı ve bizi selamladı. Tabii biz de onu. :)
*Kore savaşı gazilerinden, bizim kardeş ülke olduğumuzdan bahsetti.
*Türk kızlarının çok güzel olduğunu, Korece'yi iyi bilen bir Türk kızıyla evlenebileceğini söyledi. -Anlayacağınız mavi boncuk dağıttı yani ama salon bu sözün arkasından resmen yıkıldı :D Hatta Jae bunu deyince sunucu kız Korece konuşmaya başladı deyip dalga geçenler bile oldu.-
*Gidip gördüğü ülkelerden en sevdiğinin burası olduğunu söyledi. -Kibarlıktan dedi bence, evet.-
*Türkçe "Merhaba ve sizi seviyorum" dedi. Başka hangi kelimeleri biliyorsunuz sorusuna "Ben daha dün akşam geldim, maalesef başka kelime bilmiyorum. Siz ne söylememi istersiniz?" diye sordu. Kim söyletti bilmiyorum ama Jae'ye "Sizi özledim" dedirttiler. Özleyeceğim demesi gerekmez miydi ya? Ama ağır gelirdi o kelime "ğ"li falan. Ondan geçmiş zamanı seçtiler sanırım.
*JaeJoong ziyadesiyle kibar ve sempatikti. Sık sık gülümsedi, yeri geldi utandı, hatta yeri geldi masa altına saklandı. :)
*Açıkçası Türkiye'de bu kadar hayranı olduğunu bilmediğini, hiç Türkiye'ye gitmeliyim gibi planlar yapmadığını, teklif geldiğinde Türkiye'de yaşayan Koreliler için geldiğini sandığını, salonda hiç Koreli hayran görmeyince şaşırdığını söyleyerek güldü. Ve bu espriyi bize "Benim Koreli hayranım yok!" diye çeviren çevirmen amca Türkçe'nin kıvraklığından bihaberdi. -.-"
*Yeni bir diziye başlayacağını duyurdu. Bence benimle birlikte en az 5 kişi talip olur yeni dizisine. Şu an en sevilen Koreli konumunda, ben şahit oldum. O_o
*Bir dahaki sefere grup arkadaşlarıyla konser vermeye gelmek istediğini söyledi.
* Türkiye'ye adım attığında ilk merak ettiği şeyin Ayasofya olduğunu söyledi.
Bir ara Jaejoong üzerini değiştirecek, siz de o sırada hayran videosunu izleyin deyip ara verdiler. Ama Jae'nin gidişiyle gelişi bir oldu. Oturup videoyu izledi. Ben de zaten videoyu bizden ziyade onun izlemesi gerekmez mi diye düşünmüştüm o anonsu duyunca. Şükür ki Jae de aynı şeyi düşünmüş.
*Video'nun onu çok etkilediğini söyleyip teşekkür etti. Klipteki kızların çok güzel olduğunu söyledi.
*26 Ocak'ta olan doğum günü için sürpriz bir pasta getirildi. Doğum günümün üzerinden geçti, kutlayacağınızı düşünmemiştim dedi.
*Hayranlarının isteği üzerine küçük bir şarkı söyledi. Söylemeden önce su içip, çok heyecanlandım dedi. :)
*Şirindi diyorum ama laf olsun diye değil. Ayrıca hayranlarına kıymet verdiği her halinden belliydi. Çok mütevazı bir hali vardı. Davranışları ve heyecanı bana bazen Jin'i hatırlattı. Ekranda göründüğünden daha yakışıklıydı. Parlıyordu.
* Kurayla 15-20 kişiye imzalı albüm verdi. Bende nedense büyük bir kendine güven vardı o an. Ayağıma kadar gelmesi bir işaret, 700 kişilik kurada ben çıkacağım kesin diye düşünüyordum. Benim numaram 697'ydi. 698 ve 693 kurada çıkıp o 25 kişiden biri oldular. 1 farkla nasıl imzalı albüm kaçırılırmış gördüm oldum. :P
* Albümlerden sonra fotoğraf kurası çekildi ve 10 şanslı kişiyle fotoğraf çektirdi. Hayranlardan biri durumu abartıp yerlere kadar eğildi, adamı zor durumda bıraktı çünkü onu kaldırana kadar Jae de yerden kalkmadı. Bir tanesi yanağından öptü. Bir tanesi de uzun uzun bir şeyler anlattı, güvenlik bile yanlarına geldi. Jae daha sonra da vedalaşıp gitti. Yani buluşma göz açıp kapayıncaya kadar bitmiş oldu. Aklıma gelen bir şey olursa ekleme yapacağım.
Son olarak çıkışta bekledik, yakından görebilelim diye. Ben yanlış konumda bekliyormuşum. Kızlar onun üzerine üşüşünce, ben izdihamdan kurtulmak için hemen geri geri kaçtım. Ama tam arabanın önüne kaçmışım meğersem. Jae arabaya bindi ve şoför kornaya basmaya başladı. Resmen Jae'nin arabasını rehin almış, gitmesine izin vermeyen bir sapık gibi hissettim kendimi. -.-" İki taraf da dolu! Bir görseniz, kaçacak yer arıyorum deli gibi. :D Sonra şükür sığıştım bir yere de Jae'nin arabası yol alabildi. :D
----------------------------------
Ben onu yaklaşık şu açıdan görüyordum. Bu fotoğrafda tam bizim olduğumuz yere bakıyor. (Bu fotoğrafın sahibi kim bilmiyorum ama "alıntıdır" diye not düşmek istiyorum)
Bizim olduğumuz tarafa baktığı fotolar :P


"Benim o yeşil kaşeli!" -Sonuna kadar okuyun!-
Şimdi gelelim dedikodu kazanına. Ben Jae'nin arabasıyla ezilmekten kurtulup mutlu mesut eve gelip neti açtım. Biri "Jae yeşil kaşe montlu bir kızı süzdü!" yazmış. E, benim montum yeşil kaşe! :D Diğeri "Demek o yüzden balkona bakıp bakıp gülümsüyormuş!" demiş. E, ben balkondaydım! Umut fakirin ekmeği misali, "Ben miyim ayol o yeşilli hatun" diye bir havalara girdim falan. Tüm yeşil üstlülerin (mont, kazak) "Benim o!" diye ortaya çıktığını öğrenmem uzun zaman almadı.  Şu an size gerçekleri yazıyorum. Yok öyle bir kız. Jae herkese ve her yere baktı. Kimse kuruntu yapmasın. Kimsenin "Bendim o!" demesine de aldanmayın. Çünkü dedikodunun nereden çıktığı belli oldu. Bizim balkonda 3-5 kişi ötemde deyimi yerindeyse böğüren bir kız varmış. Mış diyorum ben Jae'ye öyle bir odaklanmışım ki duymadım, sonradan öğrendim. Sinir bozucu şekilde, hatta Jae konuşurken bile böğürüyormuş. Tüm salon kızdan rahatsız olmuş, yanımdakiler uyarmış onu hatta. Jae'nin balkona bakma sebebi o kızın bağırmasıymış. Yeşil kazaklı fotoğraflarını ekleyip "O yeşil montlu kız benim!" diye açıklama yapanlara neremle güleceğimi şaşırdım. :D Şorry şorry.
Giderken Jae'yi seveceğime dair şüphelerim vardı. Ondan 2 kat nefret edebilir ya da onu çok ama çok sevebilirdim. Dünyalar tatlısı biriymiş. Onu canlı canlı görebilme şerefine nail olduğum için çok ama çok mutluyum. Göremeyip üzülenler var, biliyorum. Ama diyorum ya, her şeyde bir hayır var. Umarım onu çok daha yakından görür ve tanırsınız. Bundan sonra Kpopçularının ülkemize sık sık geleceklerine inanıyorum. Şimdilik benden bu kadar. Xoxo Mirune ~~

9 yorum:

Ayse Rumeysa dedi ki...

çook samimi çok içten yazmışsın ;)) evet göremedim hayranı bile değildim ama onu bu organizasyonla tanıma fırsatım oldu hayırlısı artık:))

arzuusta2 dedi ki...

şehir efsanesi haline gelen yeşil kaşeli kızın kısa süren saltanatına son verdiğin için teşekkürler mirune..

bi türlü dillendiremediğimiz kendimize yediremeyip ama yapmaktan d alıkoyamadığımız bi sürü şey yaptırdı coll jae joong,iyi ki geldi iyi ki gördük..etkisi biraz sarsacak ama olsun be sarsacaksa jae joong sarssın :)

フルーツポンチヤンキー (҂⌣̀_⌣́) dedi ki...

Şimdi okurken bi daha yaşadım, zaten etkisinden çıkılıcak gibi bi gün değildi!

Bol bol k-popçu bekliyoruz artık :)

Unknown dedi ki...

Ayse Rumeysa teşekkür ederim, içimden geçenleri yazdım. :)

arzuusta2 Sonradan okuyunca yanlış aktardığımı fark ettim. O sarkacak gibi Jae'ye bakmaya çalışan yeşilli gerçekten bendim. Tüm salonun görüş açısındaydım. O kız bağırdığı için bakan Jae'yi bana bakıyor zannettiler bence. Çünkü gerçekten bizim balkona bol bol baktı ama bize değil de o bağıran kıza. :D
Durum balkonda değil de aşağıda dolanan bir yeşil montluyla alakasıyla benim hiçbir fikrim yok.

Zehirli Sarmaşık dedi ki...

Bence bu Koreli şarkıcı ve oyuncuların gelmesi için bir adım atılması gerekiyordu işte bu da o oldu ve çokta güzel oldu =) Ben katılamadım ama netten takip ettim :)) Korea-Fans sağolsun çok çalışıyorlar ;) Peki genel yaş grubu kaçtı? Çok merak ettim #)

Niyon dedi ki...

Buluşmanın nasıl geçtiğini merak ediyordum. Blogunu kontrol etmeyi niye akıl edemedimse:)
Yazı için çok teşekkürler. Janoomma'dan dinlemiştim ilk önce biraz. Sonra vidyolarına baktım, yazını da okuyunca iyiden sevimli geldi bana JJ.
Eskiden güzel çocuk deyip geçtiğim, aldırmadığım biriydi. Benzer şeyler gene olsun da bu sefer ben de eksik kalmayayım:)

Unknown dedi ki...

degdimisimdi Hakikaten ya. Bol bol k-popçu bekliyoruz artık :D Tadı damağımızda kaldı.
zehirli sarmaşık, genel yaş ortalaması forumlardaki gibiydi. 15-16 yaşındakiler de vardır ama 25-30 yaş arası da vardır. Genelleyecek olursak, 15-30 yaş arasıydı ama 20'li yaşlar çoğunluktaydı. Dediğin gibi çok güzel bir adım atmış olduk, tüm sevdiğimiz Koreli sanatçıları görmek nasip olur inşallah.
Ahmaritnan, Niyon sensin misin ki?
Seni çok iyi anlıyorum. Benim güzel çocuk deyip geçtiğim biri bile değildi. Doğrudan havalı ve itici bir tipti. Onu tanıdığım halde sevmeyenlerden biriydim, hatta en sevmediğim Koreli bile diyordum adama. Tuhaf bir intiba bırakmış nedense bende. Ama canlı canlı ne kadar mütevazı ve tatlı olduğunu gördüm ya, 180 derece değişti düşüncelerim. Çok döneğim çok :D

Adsız dedi ki...

hahaha :D seni yeppudaa'da gordum :D biri jj'in ziyaret etmesinden bahsediodu veeeee birisi yazmiski "e bulunan kimsenin olmamış olması. Sadece fanmeeting bittikten sonra arabanın önüne kendini atan ve çekilmeyen bir küçük ergen vardı. Onun hareketinide fazla coşkusuna bağlıyorum.
AHAH!! :D sanirim bu sizisiniz

Unknown dedi ki...

Öncelikle merhaba. 2 kişi daha vardı arabanın önünde. Onlar özellikle mi çekilmedi bilmiyorum ama ben o an arabanın önünden çekilmeye çalışıyordum. Öncelikle bu yüzden, ikinci olarak da 24 yaşında ve yaşını gösteren biri olarak hiç üstüme alınmadım o söyleneni. :D Ben değilimdir bence.