31 Ocak 2012 Salı

Ben Eksik Kalamam!

Artık duymayan kaldıysa şaşarım ama bir kere de ben yazayım, JaeJoong yani nam-ı diğer Hero, 5 Şubat'ta Türkiye'ye geliyor.
Haberi ilk duyanlardan biriyim sanırım. Korea-Fans'ta takılırken aylak aylak, sitenin kurucusu Kıday Baksı Bey chatbox'a "Kim Jae Joong 5 Şubat'ta Türkiye'ye geliyor. Ayrıntılar daha sonra açıklanacak" yazdı. Ben de JaeJoong'u nedense o an için çok ünlü olmayan bir oyuncu sandım. Birkaç kişi "Şaka mı bu? Olamaz!" falan deyince yeniden okudum yazılanları ve geç de olsa kimden bahsedildiğini anladım. 
Blogumu sıkı takip edenler-ki öyle birileri olduğundan şüpheliyim- onun hakkındaki düşüncelerimi az çok bilirler. Blogumda en az 3 postumda ondan haz etmediğimden bahsetmişimdir.
Hani ben şimdi adam hakkında o kadar konuştum, ettim ya, geleceğini öğrendiğimde ne hissedeceğimi şaşırdım. Şimdi sevinsem tükürdüğümü yalamış gibi hissedicem, sevinmesem K-pop severler adına güzel bir gelişmeyi takdir etmemiş olucam falan. "Adam onu sevmediğimi anladı, kendini sevdirmeye geliyor bana!" falan diye komik olmayan twitler geçtim bir süre. JaeJoong, Jin'in de arkadaşı, belki bu yüzden saatler geçtikçe kendimi olayın heyecanına kaptırdım. Yok yani, sevmiyorken bu kadar heyecan yapıyorsam, sevsem ne olur bilemiyorum. Jin falan gelse kalpten gidermişim, abartmıyorum.
Neyse, olayın gidişatı belli. Anladım ben, elim mahkum sempati besleyeceğim bu adama. "Ah, ne kadar düşünceli! Kimse Türkiye'ye gelmezken o geliyor" falan diye saftirik saftirik düşünürken buldum kendimi. Sonra resmi afiş yayınlandı, 2. şok!
Adam Ankara'ya gelmekle kalmıyor, bir de benim fakülteme, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'ne geliyor. Tüm bunların bir işaret olduğunu düşündüm ve hemen mail atıp buluşmaya katılacak şanslı 500'de olmak için başvuru yaptım, oldum da. Yani Pazar günü JaeJoong'la randevum var. İçimde, güzel bir buluşma olacağına ve o okul yollarının artık bana daha anlamlı geleceğine dair bir his var. :P

Söylemeden edemeyeceğim, bu adamın arkasında öyle güzel bir hayran topluluğu var ki anlatamam. JaeJoong sevgileri için toplantılar yapıp, etkinlikler düzenlemişler. Videolar hazırlayıp JaeJoong'un doğum gününü kutlamışlar... İstanbul'dan 3 otobüs hayran geliyormuş Hero'yu görmeye. O_o

10 yorum:

chihiro dedi ki...

Sevgili Mirune, öncelikle şunu belirtmeliyim ki kendine haksızlık etme çünkü öyle sık yorum yazamasam da ben blogunu takip ediyorum :) Konuya dönecek olursak şu günlerde ben de bu adamı ayağına gidecek kadar sevip sevmediği sorguluyorum. Hatta şimdi birçok hayranı ilk 500'de yer aldığım için bana lanet okuyor olabilir. Sanırım sen de yazının tepki çekeceğini bu nedenle düşündün. Öyleyse benim yorumum da beğenilmeyecek. Ama şöyle bir baktığımda neredeyse son 5 yılımı Güney Kore mevzusuyla haşır neşir olarak geçirdim. Şimdi bunun gibi bir adamı yakından görüp o atmosferi tadamazsam aile büyüklerim bile beni ayıplayacaklardır. Benim niyetim aynı tarihlerde JaeJoong'a eşlik edip ülkemize ayak basacak olan devlet başkanını görmekti. Çok sapıkça hevesler bunlar biliyorum. Ama umarım beni de kimse yargılamaz. Sadece görüp nasıl bir hismiş onu tatmak istiyorum. Hayran grupları konusundaki görüşüne de yürekten katılıyorum. Enteresan bir bağları var. Yazın çok içten ve dürüstçe olmuş tebrikler :)

Unknown dedi ki...

Chihiro, yorumun hem blogumu takip edenlerin olduğunu görmem, hem de hayran buluşması konusunda yalnız olmadığımı bilmem açısından içime su serpti. Söylediğin gibi, hayranlarının tepkisinden korkuyordum. Gönül ister ki görmek isteyen herkes görsün ama şans işte. Bu gibi durumlarda şans etkin bir rol oynuyor.
Ve evet, bence ancak bir hayran anlayabilir onların ne hissettiklerini, hissedebileceklerini. Bu hayran olma durumuyla ilgili yazmak bana farz oldu yaw. :P

chihiro dedi ki...

Yazmalısın :) Öyle ya, Akanishi Jin diye bir beyefendiyle sürdürdüğün hayranlık münasebetini yakından görme şansım oldu. Kendisini pek iyi tanımam ama sayende düzeyli bir hayran ilişkisi neymiş onu öğrendim. Lütfen bizi bu konuda besle, doyur. Nasıl başarıyorsun bize de anlat. Onu bu kadar takip edip hem de delirmiyorsun. Ya da dozunda mı deliriyorsun desek? :P Haha gerçekten saçmalıyorum gecenin bu saati :)

Dolunay dedi ki...

Bu tarz bi etkinlik ilk defa Türkiye'de yapılıyor bu sebeble şimdilik herkesi memnun etmek elbette imkansız gibi. Ama umut ediyorum ki bunun devamı gelecek ve sevdiğini görmeyen tek bir hayran bile kalmayacak!:D
Bence kendini kötü hissetme çünkü, esas tepki alması gerekenler gitme imkanları olmadığı halde mail atanlar, bari en azından gelemeyeceklerini söyleseler de sıradakiler gelebilse onlar yerine.
Sana çok çok eğlenceler. Gerçi bunu dilememe bile gerek yok, bu pazarın olağanüstü geçeceğine eminim. Onu benim için de gör şanslı arkadaş, belki de gerçekten kendisini sana sevdirmek için geliyordur :D (bu ne samimiyetse bendeki :P )
Ha bu arada not: Ben sıkı takipçinim ^^

Unknown dedi ki...

"sevdiğini görmeyen tek bir hayran bile kalmayacak!" Amin! :D

Sırf yüzünü görebilmek için yeniden gözlük alacağım. -Valla şaka yapmıyorum. Normalde gözlük takmam ama zor durumlarda uzağı görmek için kullandığım gözlüğüm kırıldı :P- Şimdi boşuna gitmiş olmayalım di mi? Boşluklara, karaltılara bakmayalım. :D Ancak böylelikle senin için de onu görebilirim dolunay. :P Yorumlarınız için çok teşekkürler, içim rahatladı valla. ^^

Unknown dedi ki...

"Düzeyli hayran ilişkisi" ha? :D Bunu duyunca yüzümde kocaman bir gülümse belirdi. Hihihi. Teşekkür ederim.
Aslında abartıyorum muyum, abartmıyor muyum falan pek kafa yormadım ama sen söyleyince düşündüm de, sanırım olay gerçek bir bağ kurmaktan geçiyor. Misal ben Jin'in şarkılarıyla tüm dertleri unutup hoplayıp zıplayabiliyorum ya da ortada hiçbir şey yokken ağlayabiliyorum. Sempatim onu havalı ya da yakışıklı bulduğumdan değil ki zaten havalı ya da yakışıklı olduğunu düşünmüyorum :P Neyse ya, benimki de böyle bir şey işte. Şimdi konu konuyu açarsa, saatlerce yazabilirim buraya. -.-"

M. dedi ki...

Jaejong hakkında fazla biigim olmasa da şimdilik kendisine karşı pek sempatim yoktu ve bu haberi alınca senin gibi bi duygu karmaşası yaşadım Mirune :) Manyakça düşünmeye başladım "Acaba mail atsam mı? Atsam da bana cevap gelir mi? Gelse de neden gidiyorum? Onca insan ona deli gibi hayranken benim gitmem hiç doğru değil." diye. Sonuç olarak mail atmadım ama bir yandan da acaba ileride pişman olabileceğim konusunda da endişeliyim :)
Sana iyi eğlenceler diliyorum.
chihiro'nun "düzenli hayran ilişkisi" sözüne de bayıldım, katıldım. Akanishi Jin'e olan hayranlığına hayranım diyebilirim :)

Unknown dedi ki...

Öyle bir yazdınız ki, ben bile "Vay be, nasıl da seviyormuşum Jin'i" oldum. Yavaştan da utanmaya başladım. :) Tekrardan teşekkürler.
5 gün sonra göreceğiz nasıl bir gün olacağını. Bir de bu bildiğiniz imza günü olacak ama ben bu adama ne imzalatacağım hiçbir fikrim yok. Oralarda satarlar değil mi bir şeyler? Aksi takdirde netten resmini falan indirmeliyim, uzun iş. -Buldum da bunuyorum, evet. :D-

Berre dedi ki...

Bir gun Jin'in Turkiye'ye gelecegi filan tutarsa, bence millet kendisinden once senin icin mail atacak :P

Unknown dedi ki...

O günkü izdihamı gördüm ya, en koyu hayranı da olsan içeri girememe ihtimalin oluyormuş. En az 10 kişiden adıma mail atmasını ya da bana önlerden sıra kapmasını beklerim ha, bu sözünü unutma Berre :D