2 Mayıs 2011 Pazartesi

Yeni bir ay, yeni çeviri ve yeni bir isim~~

The Lady Shogun and Her Men

Tarihi filmleri ve Arashi'nin Nino'sunu seven biri olarak bu güzel filmi çevirmeye başladım. 2010 yapımı olması da önemli bir etkendi, belirtmekte fayda var. En geç 2 hafta içinde vermeyi düşünüyorum çeviriyi. Filmde Maki Horikita da var, Hiroshi Tamaki de var, Nobuaki Kaneko da var, yok yok yani anlayacağınız. Çevirisini yapmış olduğum Beck filmiyle tanıdığım Aoi Nakamura da oynamış filmde. Herkes bir yerlerden tanıdık. Maki demişken aklıma geldi. Ne zamandır aklımda aslında. Ben bu kıza çok haksızlık etmişim vakti zamanında. Canım ya, kime ne zararı var, baksanıza masumluğa.
Hana Kimi'nin Tayvan versiyonundaki kızı-Ella Chen- ve Kore'nin bana göre en itici oyuncusunu -ismi bile lazım değil bu bloga- gördükten sonra Maki gözümde adeta güzelleşti, yenetek abidesi oldu. Aferin Maki'ye. Hem Memoirs of a Teenage Amnesiac filmindeki performansını da beğenmiştim zaten.

Neyse bu filmde çok güzel bir çocuk vardı. Kendi de Nino'ya "İstediğin kadar güçlü ol, iyi savaş ama asla benim kadar güzel bir erkek olamazsın. Hıh!" falan diyordu zaten. :P "Kimmiş bu böyle ya! O_o " pozisyonunda bakınırken bir de ne göreyim çocuk bizim Johnny's'ten çıktı, hemi de Kanjani8'ten. "Johnny's amca tüm yakışıklıları bünyesinde barındırıyor!" dermişim. Bu dermiiişim şeysi dilime Confessions filminden takıldı. Çok ilginç filmdi vesselam. Buradan Berre'ye çevirisi için teşekkür ederim. İyi ki çevirmişsin kız. ^^ Şey, ne diyordum. Kanjani8 benim gözümde renk renk giyinip oraya buraya atlayan çılgın bir grup olduğundan üyelerin yüzüne bir kez bile bakmamışım. 3 tanesini tanıyordum sadece. Size bahsettiğim kişi Tadayoshi Okura. Ama ne var ki filmlerde güzel/yakışıklı olup normal resimlerinde estetikli ucubeye benzeyen ünlülerden biri çıktı. Evet, evet, dudaklarından bahsediyorum. :P
Neyse efendim. Filme dönüyorum tekrar. Farklı bir konusu var. 1915'lerde geçiyor. Bir salgın hastalık yüzünden erkek nüfusu çok azalmış. Nino fakir ve Maki'ye aşık bir genç. Hem statüsünü yükseltmek hem de ailesine para gönderebilmek için saraya katılıyor. Sarayda hiç dışarı çıkmayan,  her işlerini kendileri halleden bir grup erkek var. Grup dediğim 800 kişi falan.:P Keza içeriye de kadın almıyorlar. Sürekli erkek erkeğe olunca da işte gerisi malum. Her şey var filmde, öyle diyeyim. Birkaç resim koyarak da toparlayayım.





Altyazıyı şuradan takip edebilrsiniz.
 --------------------------------------------------------
Başlığa yazdığım gibi her şey yeni. Yeni bir ay, yeni bir çeviri ve yeni bir isim. Havadan mıdır, sudan mıdır bilmiyorum ama nedense içimde çok iyi bir his var. Bu ay çok güzel geçecek. Güzel projeler var kafamda, yenilikler var. İlk yeniliğe de blog'un ismiyle başlıyorum.
Yarın akşamdan itibaren blogun adı mirune olacak.

0 yorum: