2 Temmuz 2010 Cuma

Başlığı unutmuştum!

Bilen bilir, ben blog özürlüsüyüm. Lafa nasıl başlayacağımı, neyi nereye bağlayacağımı pek bilemem. Ama nedense bu gece, her zamankinin aksine, bir hevesle açtım blogu, başladım yazmaya. -Ki içkili bile değilim. :P-

Buraları fazla boş bıraktım. Maalesef KAT-TUN'u da öyle. Uzaktan takip edeyim dedim. Olmadı. Selam olsun herkese. Ben Mirune, nam-ı diğer Sellyreko...

Bugünlerde fazlasıyla yoğunum. Ona, buna hava atıyordum daha düne kadar. "Tatil gibisi yok yahu! Tüm günüm bana ait. Ye, iç, eğlen! Mis gibi! Yaşa ağustos böceği gibi!" Ne münasebet! Şimdi bir oraya, bir şuraya. Üstelik buna rağmen, sorsanız yaptığım ve işe yarayan tek bir şey sayamam.

Öncelikle çevirilerim yığıldı. :/ Buradan, Gokusen 3'ün çevirisini bekleyenlerden özür diliyorum. Belki okuyan, gören birileri olur. Bir türlü başına oturamadım, çeviri moduna giremedim. Bir başlasam, sonu gelecek diyorum ya hadi neyse.

Çeviri demişken, film çevirilerinde daha çok zorlandığımı fark ettim. İlk defa bir film çevirisine katkıda bulundum. Kafuo machiwabite isimli filmin Türkçe çevirisini Janoomma'yla beraber yaptık. İsteyenler için altyazısı. Daha sonra bu filmle ilgili güzel bir başlık açacağım, kararlıyım. :D

Günler dolu ama aslında boş geçiyor dedim ya az önce. Aslında hayır, öyle geçmiyor. Ben kendi tezini kendi çürütenlerdenim. Günlerimin bir kısmı, daha önce hiç geçmediği, geçemediği kadar dolu ve anlamlı geçiyor. Dünyanın en muhteşem şeyi bana armağan edilmiş gibi hissediyorum. Teyzelik! O mis gibi, o pamuk gibi, o minicik yavruyu kucağıma aldığım an değişti dünyam. Öyle seviyorum ki onu, öyle özlüyorum ki. Neyse daha fazla afişe etmek istemem bu duygularımı. Çünkü o en özel ve güzelim benim. N'apayım! İçim coşuyor! Bir gün buraları okuyabilecek mi acaba? Blog yerinde duracak mı? Bilgisayarlar nasıl olacak? Ya da bağlantılar?

Konudan konuya atlamakta üstüme yok. Ne yazmak için oturmuştum yeni hatırladım. Aslında başlığı açmak isteme amacım KAT-TUN'du. :P Bizimkiler Kore'de imiş. İzlediğim videolarda İngilizceleri kadar berbat olan Koreceleri ile mıy kıy bir şeyler diyorlar. Boş verin yahu! Bana göre dünyanın en kulak tırmalayan dillerinden biri olan komşu dilini konuşmanıza hacet yok. Ben sizi böyle sevdim. Sırası gelmişken, reklam olsun diye birbirinize dokunmak ya da laf atmak suretiyle, zaten noksanlıkları olan fangörllerin aklını daha da karıştırmak da yok. Yazıktır, günahtır. -Kötüyüm ben.-

KAT-TUN, Kore'lere gidip D-Motion'u söylemiş ya, pes diyorum! Şarkınızla alıp veremediğim yok tabii ki. Ancak onca güzelim şarkı arasından, sen git sıradan bir tanesini seç. Olmadı bu iş! Bir sürü mis gibi şarkınız vardı yahu. Uzun lafın kısası, buyurun işte. :P
[Live] KAT-TUN - D-Motion
Yarın blogunu açıp, küçük sürprizimle karşılaşan canım Janoomma! Sözüm sana! Blogunu hala bana emanet etmeye razı mısın?! :D

4 yorum:

Berre dedi ki...

Komik insan :D Sen daha fazla takılsana buralarda Mirune, sabah sabah bir gülücük oturtturuverdin yüzüme :D

Kore'de popüler olan tarza uyum sağlamak istemiş anlaşılan bizimkiler ^^'

Unknown dedi ki...

Ben ayıp olmasın diye yazmamıştım Berre! :D Çok yaşa e mi!
Buralardayım artık. Sevdim ben bu işi, çaktırma. ;)

Berre dedi ki...

Janoomma blogu temelli sana bıraktı herhalde :P

Baksana, bir gün geçti, blogundaki posttan haberi yok :D

Janoomma dedi ki...

Oy oy! Daha yeni gördüm emi :/ Bloguma pek fazla uğrayamadığım nasıl da belli oldu :/

Dilediğin gibi takıl sen Mirunecim. Dert etmem ben hiç ^^