25 Ocak 2011 Salı

En birinci kar sever benmişim meğersem!

Kış aylarında doğduğumdan mıdır, yoksa sadece güzel göründüğünden midir bilmem ama karı çok seviyorum ben. Bu sevgi öylesine bir sevgi de değil. Tüm arkadaşlarım karla aramdaki bu özel ve güzel bağı bilir ve ne zaman kar yağsa telefonlarımı meşgul ederler. Bana güzel haberi vermek için birbirileriyle yarışırlar. :P "Altı üstü kar, ne var ki canım bunda!" diyenler olabilir. Ama öylesine bir karın bile herkese hissettirdikleri başka olabiliyor. En üzgün zamanlarımda bile kar, kendimi mutlu ve huzurlu hissetmemi sağlıyor.
Oldum olası uykuma düşkün biri oldum. Çocukken kalkıp okula gitmemek için türlü türlü bahaneler uydururdum. Okulu sevmediğimden değil, uykumu daha çok sevdiğimden. :P Yalnız kış aylarında durum değişirdi. Herkes sıcacık yatağından çıkmak istemezken ben uyandığım an bir koşu pencereye koşardım. -Şimdi düşündüm de, belki, birazcık da okul tatil olur ayağınaydı. :P Ki tatil olduğunda tüm gün kar topu oynardık-Bazı karlı sabahlarda annem müjdeli haberi vermek için beni erkenden uyandırırdı. Hiç mızmızlanmadan kalktığım nadir sabahlardandır, buna eminim.
Yine bu sabah karın yağmaya başlamasıyla beraber telefonlarım çaldı. Arkadaşlarım ve annem aradı. Perdeleri sonuna kadar açtım. Mutluyum, huzurluyum. Değmeyin keyfime! ^^

Sonradan: Evet, yazdıklarımı göndermeden önce dayanamayıp dışarı çıktım. Biraz kar altında dolandım falan. :D Şu an camdan bakıyorum da, iyice hızlanmış. Birbirimize çok hasret kalmıştık. Biraz daha yağsa da hasret giderebilsek. ^^

0 yorum: